Denize bütün haşmetiyle serpilmiş serin bir kış gecesinin aydınlığa susamış zifiri karanlığında tekne ile geziyor olmanın inanılmaz hazzını yaşıyoruz. Tutkulu olduğumuz mavi tenli suların üstünde yakamozların ışıltı festivaline misafir olmanın heyecanı içindeyiz. Hayal dünyamızın sınırlarını zorlarken, mutluluğun ve huzurun ne demek olduğunu en içten duygularımız ile özgürce yaşıyoruz. Zaman, anlamını yitirmiş, kaygılarımız ile birlikte Ege Denizi’nin derinliklerinde kaybolup gidiyor.
Uzun geçen gecenin ardından sabah yıldızı Venüs’ün ışıl ışıl parıldayan gözleri ile gün ağarmaya başlıyor. Şafak tanrıçası Eos ise kartal bakışlı dağların zirvesinde yaslanmış, tembel tembel Güneş’in doğuşunu hayranlıkla izliyor. Tekne ile denizde gezinirken İnsan, yaşamsal döngünün ne kadar karmaşık, anlamlı, doyasıya yaşanası ve o kadar da sevgi dolu olduğunu bütün benliği ile hissediyor. Gökyüzünün ateş böcekleri yıldızlar bütün ihtişamı ile kainatı en seçkin ışıkları ile aydınlatırken, bizler başka günbatımlarına doğru vira demir diyoruz. Görsel zevklerimizi en mükemmel maniplasyonları ile heyecanlandıran ve bizleri kendisine bağımlı kılan benzersiz manzaralar, gezi boyunca duygularımızı etkilemeye devam ediyor. Deniz ile hayatın buluştuğu en masum uç noktada aniden teknenin çevresinde beliren sekiz ila on sevimli yunus gülen yüzleri ile bizlere eşlik ediyor. En istemli zevklerimizin tadını bonkörce çıkarırken, Mitolojinin baba tanrısı Okeanos, göktaşlarının çok özel ışık şölenini bizlere gökyüzünden sevgiyle armağan ediyor. Güzeller güzeli Afrodit ise bütün zerafeti ve cazibesi ile bizleri selamlıyor. Yaşam dolu dizgin avuçlarımızdan akıp giderken, hayatımızın hem nesnesi hem de öznesi konumunda olan denizler, yeryüzüne dört mevsim yaşam vermeye devam ediyor olacak. Ay yüzlü kış gecesinin afrodisyan bakışlı ışıltıları üşümüş bedenlerimize son kez süzülürken, yaşam arzusunun ne kadar değerli ve ne kadar sevilesi bir duygu olduğunun bir başka farkına varacaksınız.
Doğanın en görkemli desenlerinin ustalıkla işlendiği Ege’nin koylarına, dağların düşen silüetleri, görsel fantezilerimizin sınırlarını zorlamaya yetiyor. Sıkıştırılmış oryantal duygularımızın en uç noktasında yoğrulup şekillenen eşsiz güzellikteki manzaralar, rüzgarların yönettiği bir kareografiyi anımsatıyor. Hiç bıkıp usanmadan teknemizin çevresinde saatlerce uçuşan denizlerin haylaz çocukları martıların çığlıkları, dalgaların sesleri ile şiirsel bir anlatımın mısralarına dönüşüyor. Doğanın en etkili imgelerinin birbirleriyle yarışırcasına sergilediği her biri sanat eseri görüntüler, insanın duygularını derinden okşuyor.
Denizler, hiç yaşamadığınız zevkleri ve heyecanları size hissettirirken, hayatınızın anlamının ve değerinin nasıl seçkinleştiğine tanıklık edeceksiniz.
Havanın soğuk olmasına rağmen, anlatılan duygularla orda olmak istememek mümkün değil.Harika...