Sınır tanımayan en uçuk fantastik duygularımızın bile ifade etmekte zorlandığı çılgın desenli panoramik görüntülerin belleğimizdeki yankıları bütün içtenliği ile devam ediyor.
İnsani, vicdani ve ahlaki değerleri çökerten, sevgi ve saygıyla yoğrulmuş gelenek ve göreneklerimizi hiçe sayarak, sosyal ve kültürel zenginliğimizdeki yapıcı, uzlaştırıcı ve barışçıl bütün değerleri yozlaştıran aç gözlü, bencil ve ezici sentetik görsel ve sözel bütün unsurların yıkıcı saldırılarından tahribata uğramadan uzak kalabilmenin başarısını kutluyoruz.
Duygu seli dolu bu içtenliğimizle ışıl ışıl parıldayan mavi suların üstünde seyir yaparken, davetkar bakışları ve misafirperver tavırlarıyla Kazıklı körfezi bizleri çağırıyor. Çam ağaçlarının, yeşilin birbirinden harika en seçkin tonlarıyla dağların tepelerinden sarmaş dolaş olmuş sahile kadar uzanarak maviş bakışlı sevgilisine özlemle sarılışının insanda hayranlık uyandıran o muhteşem görüntüleri karşısında adeta büyüleniyoruz.
Aralık ayının sessiz ama heyecan ve coşku dolu bir gecesinin mahsen karanlığında güvertede bir kenara yaslanmış düş kapanımızdaki dozu ayarlanmış oryantal duygularımızı sorgularken, dağlardan yayılan bin bir yaban otunun ve çeşit çeşit dağ çiçeğinin birbirine karışmış rüya gibi otantik kokusu bizi hayallerimizin ötesine sürüklüyor.
Buram buram deniz kokan ayaz gecelerin ıslak nefesinde asılı kalmış çiğ taneleri, salkım saçak olmuş gökyüzünden teker teker yüreğimize dökülüyor. Mevsimler arasında monotonlaşan yaşantımız, Kazıklı körfezinde yeniden alevlenen coşkularımız, atağa kalkan heyecanlarımız ve canlanan duygularımızla yeniden anlam kazanıyor.
Doğal mimarinin en muhteşem yontularının en cömert sunumları ile nakış gibi işlenen körfezin her bir yanı ay ışığı ile yıkanırken, sevgi ile yoğrulmuş bu efsane sularda yeşeren aşklar mitolojik aşk tanrıçası Luna tarafından kutsanıyor.
Denizi sevmek önce onu tanımakla ve anlamakla başlar, yaşatmakla devam eder, korumakla gelişir ve tutku ile son bulur.