Ekonomi haberleri ve yorumları ile tanıdığımız Yiğit Bulut´un geçtiğimiz günlerde bir köşe yazısını okudum.
Yazısında, "küreselleşen dünyada, eriyen Türkiye" isteyenlere karşı verdiği mücadeleden rahatsızlık duyan çevrelerin, kendisine karsı düzenledikleri sözlü saldırıların bir bölümüne cevap vermiş.
Aslında ona saldıranlar, saldırıda kullandıkları teknik ile kendi kimliklerini de açıkça ortaya koyuyorlar.
Geçmişte Türk tenini esmer olarak niteleyip büyük Atatürk´ün sarı sacları ve mavi gözleri nedeniyle Türk olamayacağı iddiasında bulunanlar, şimdi de doğru Atatürkçülüğü savunması nedeniyle Yiğit Bulut´u hedef almışlar.
Yiğit Bulut´un da büyük Atatürk ile benzer tene sahip olduğunu ve Türk olmayacağı iftirasında bulunarak, toplumda böyle bir kirli bilinç meydana getirmeye gayret ediyorlar.
Bu kapkara ruhlu Atatürk düşmanlarının saldırılarının asıl hedefleri Türk milletidir.
Bunlar, aslında Türk milletinin sahip olduğu değerlere husumet beslemektedirler.
Bu değerleri kim sahiplenip yükseltmek istiyorsa, onu kendilerine hedef seçiyorlar.
İşte bu nedenle öteden bu yana Atatürk´e ve onun düşüncelerine sahip olanlara düşmanlık yapıyorlar.
Atatürk bütün yaşamını Türk milletine adamış doğru bir insandır.
Atatürk´ün ve onu destekleyenlerin soyunu tartışma konusunu yapanların, mutlaka kendi soylarında sorun vardır.
İşin aslı bundan ibarettir.
Şimdi gelelim sarışından, kumraldan, mavi ya da yeşil gözlüden Türk olup olmayacağına...
Türklerin genel saç renkleri sarışın, kumral ve siyahtan oluşmakta, ten renkleri ise genellikle beyazdır.
Göz renkleri ise, ela, mavi ve yeşildir.
Örneğin, Kıpçaklar genellikle sarışın ve mavi gözlüdür.
Bu nedenle Kıpçaklara "Sarı Türkler" denmektedir.
Tarihte pek çok Türk büyüğü de kumral saçlı ve beyaz tenlidir.
Çingiz Kağan ve oğlu Hülagü, kumral ve yeşil gözlüdür.
Timur Gürkan da kumraldır.
Ya da Hoca Ahmet Yesevi geleneğinin temsilcisi olarak Türkistan´dan gelip Anadolu ve Balkanlar´da Türk kültürünü anlatan Sarı Saltuk Türk değil miydi?
Ancak Yiğit Bulut´un da ifade ettiği gibi, Türklük doğrudan ten ve ırk meselesi değildir.
Doğru olan Türklük, büyük Atatürk´ün de ifade ettiği gibi "Ne mutlu Türküm diyene" sözünde saklıdır...