Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi Enerji Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Ahmet Korkmaz, kapalı ortamda havadaki bakteri ve virüsleri yüzde 99.9 oranında yok eden cihaz geliştirdi. Cihazın korona virüste de etkili olduğunu ileri süren Korkmaz, gerekli testleri yaptıklarını belirterek, "7 milyar virüs gönderdik, yüzde 99,9'unu öldürdü. Korona virüsün DNA ve RNA yapısındaki protein esaslı dizin yapısını bozuyor. Bu sayede tekrar insanların içerisinde üreme yeteneğini kaybediyor. Dolayısıyla sadece katı toz olarak ortamda kalıyor" dedi.
AÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Enerji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Ahmet Korkmaz, aralarında mühendis ve imalat uzmanlarının bulunduğu 15 kişilik ekibiyle mekanik havalandırma ve klima sistemlerine entegre edilen ultraviyole-C ışınlı virüs ve bakteri eliminatör cihazını geliştirdi. Korona virüs pandemisi sonrası cihaz üzerindeki çalışmalarına devam eden Korkmaz ve ekibi, kapalı alanlarda diğer virüs ve bakteri çeşitlerinin yanı sıra Covid-19 virüsünü etkisiz hale getiren hatta toz haline dönüştüren eliminatör cihazını tasarladı. Korkmaz, dünya patent kurumuna da başvuru yaptıklarını ve cevap beklediklerini ifade etti.
"7 milyar virüs gönderdik, yüzde 99,9'unu öldürdü"
Havali kalitesinin uzmanlık alanları olduğunu aktaran Korkmaz, korona virüs pandemisi sonrası harekete geçtiklerini söyledi. Korkmaz, 4 ay önce Sağlık Bakanlığına ruhsatlandırma için başvurduklarını ve onay beklediklerini belirtti. Korkmaz, "Türk Patent Kurumuna başvurumuzu yaptık, daha sonra onay için test yapmamız gerekiyordu. Bakanlığın ilgili birimleriyle görüştük. Türkiye'de akredite olmuş aynı zamanda da Sağlık Bakanlığının onayladığı laboratuvarlarda test yapmak için girişimlerde bulunduk ancak alt yapı uygun değildi. Ardından gerekli alt yapıyı oluşturup bakteri testimizi yaptık. 7 milyar göndermiş olduğumuz virüs miktarının yüzde 99,9'unu öldürdü. İkinci bir test daha yaptık, orada da virüsün 99.21'ini etkisiz hale getirdik" diye konuştu.
"Katı toz olarak ortamda kalıyor"
Ultraviyole-C ışınlarının korona virüsün DNA ve RNA yapısındaki protein esaslı dizin yapısını bozduğunu belirten Korkmaz, "Bu sayede tekrar insanların içerisinde üreme yeteneğini kaybediyor. Dolayısıyla sadece katı toz olarak ortamda kalıyor. Belirli bir süre sonra da kendini imha ediyor. Cihazın üzerinden geçen virüs ve bakterilerin neredeyse yüzde yüze yakını imha ediyoruz" ifadesini kullandı.
"İmha ediyoruz"
20 Haziran'da Türkiye ve dünyada patent başvurusu gerçekleştirdiklerini aktaran Korkmaz, "Türkiye'de ilk diye düşünüyorum. Dünyada da tek olduğunu söylediler. Daha tarama sonuçları elimize ulaşmadı. Hedef kitlemiz, insanların akciğer ve hücresine girip de onları enfekte eden Covid-19 virüsü. Kapalı ortamda hapşırması, öksürmesi, konuşmasıyla ortaya yayılan küçük partikülleri havada asılı kaldığı için, sirkülasyon havayla vakumlayarak bu cihaz üzerinden geçmesini sağlıyoruz, cihazın içerisinden geçerken de onun dizilimini bozup imha ediyoruz. Steril bir hava olarak içeriye tekrar salınmasını sağlıyoruz" dedi.
"Tedarik sıkıntımız yok"
Turizm sezonu öncesi otellerden çok talep aldıklarını belirten Korkmaz, tedarik için bir sıkıntı yaşamayacaklarını dile getirdi. Korkmaz, sistemi havalandırma ünitelerine uyguladıklarını, alt yapısı müsait olmayan yerlerde ise taşınabilir portatif hava temizleme cihazı yapabildiklerini söyledi. Korkmaz, 4 ay önce Sağlık Bakanlığına ruhsatlandırma için başvurduklarını ve onay beklediklerini sözlerine ekledi.
Kapalı mekanlarda hapşırma, öksürme ya da konuşma sonucunda ortaya çıkan damlacıkların etkisiz hale getirilmesi için tasarladığı cihazın korona virüs, bakteriler ve diğer virüs çeşitlerinde yüzde 99, 9 başarı sağladığını testlerle ispatladıklarını aktaran Korkmaz, havada 6-7 saat asılı kalabilen ve 30 metre uzağa gidebilen partiküllerin cihazdan kaçma şansının olmayacağını ifade etti.
İHA
AÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Enerji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Ahmet Korkmaz, aralarında mühendis ve imalat uzmanlarının bulunduğu 15 kişilik ekibiyle mekanik havalandırma ve klima sistemlerine entegre edilen ultraviyole-C ışınlı virüs ve bakteri eliminatör cihazını geliştirdi. Korona virüs pandemisi sonrası cihaz üzerindeki çalışmalarına devam eden Korkmaz ve ekibi, kapalı alanlarda diğer virüs ve bakteri çeşitlerinin yanı sıra Covid-19 virüsünü etkisiz hale getiren hatta toz haline dönüştüren eliminatör cihazını tasarladı. Korkmaz, dünya patent kurumuna da başvuru yaptıklarını ve cevap beklediklerini ifade etti.
"7 milyar virüs gönderdik, yüzde 99,9'unu öldürdü"
Havali kalitesinin uzmanlık alanları olduğunu aktaran Korkmaz, korona virüs pandemisi sonrası harekete geçtiklerini söyledi. Korkmaz, 4 ay önce Sağlık Bakanlığına ruhsatlandırma için başvurduklarını ve onay beklediklerini belirtti. Korkmaz, "Türk Patent Kurumuna başvurumuzu yaptık, daha sonra onay için test yapmamız gerekiyordu. Bakanlığın ilgili birimleriyle görüştük. Türkiye'de akredite olmuş aynı zamanda da Sağlık Bakanlığının onayladığı laboratuvarlarda test yapmak için girişimlerde bulunduk ancak alt yapı uygun değildi. Ardından gerekli alt yapıyı oluşturup bakteri testimizi yaptık. 7 milyar göndermiş olduğumuz virüs miktarının yüzde 99,9'unu öldürdü. İkinci bir test daha yaptık, orada da virüsün 99.21'ini etkisiz hale getirdik" diye konuştu.
"Katı toz olarak ortamda kalıyor"
Ultraviyole-C ışınlarının korona virüsün DNA ve RNA yapısındaki protein esaslı dizin yapısını bozduğunu belirten Korkmaz, "Bu sayede tekrar insanların içerisinde üreme yeteneğini kaybediyor. Dolayısıyla sadece katı toz olarak ortamda kalıyor. Belirli bir süre sonra da kendini imha ediyor. Cihazın üzerinden geçen virüs ve bakterilerin neredeyse yüzde yüze yakını imha ediyoruz" ifadesini kullandı.
"İmha ediyoruz"
20 Haziran'da Türkiye ve dünyada patent başvurusu gerçekleştirdiklerini aktaran Korkmaz, "Türkiye'de ilk diye düşünüyorum. Dünyada da tek olduğunu söylediler. Daha tarama sonuçları elimize ulaşmadı. Hedef kitlemiz, insanların akciğer ve hücresine girip de onları enfekte eden Covid-19 virüsü. Kapalı ortamda hapşırması, öksürmesi, konuşmasıyla ortaya yayılan küçük partikülleri havada asılı kaldığı için, sirkülasyon havayla vakumlayarak bu cihaz üzerinden geçmesini sağlıyoruz, cihazın içerisinden geçerken de onun dizilimini bozup imha ediyoruz. Steril bir hava olarak içeriye tekrar salınmasını sağlıyoruz" dedi.
"Tedarik sıkıntımız yok"
Turizm sezonu öncesi otellerden çok talep aldıklarını belirten Korkmaz, tedarik için bir sıkıntı yaşamayacaklarını dile getirdi. Korkmaz, sistemi havalandırma ünitelerine uyguladıklarını, alt yapısı müsait olmayan yerlerde ise taşınabilir portatif hava temizleme cihazı yapabildiklerini söyledi. Korkmaz, 4 ay önce Sağlık Bakanlığına ruhsatlandırma için başvurduklarını ve onay beklediklerini sözlerine ekledi.
Kapalı mekanlarda hapşırma, öksürme ya da konuşma sonucunda ortaya çıkan damlacıkların etkisiz hale getirilmesi için tasarladığı cihazın korona virüs, bakteriler ve diğer virüs çeşitlerinde yüzde 99, 9 başarı sağladığını testlerle ispatladıklarını aktaran Korkmaz, havada 6-7 saat asılı kalabilen ve 30 metre uzağa gidebilen partiküllerin cihazdan kaçma şansının olmayacağını ifade etti.
İHA