İçine deniz giren yalıZarif Mustafa Paşa Yalısı, Boğaziçi'nin yaşayan en eski ikinci yalısıdır. Balkan Savaşı, 1. Dünya Savaşı ve İstanbul'un işgali döneminde büyük hasar gören Zarif Mustafa Paşa Yalısı, denizin yalıdaki bir odaya gizlice girdiği bağlantısıyla daha Osmanlı döneminde kadınların yüzmesine de olanak sağladı...Günün birinde zengin bir Arap kadının hayali oldu. Ama onca servetine rağmen yalıda yaşamak ona nasip olmadı...1700’lerin başında yapılan Zarif Mustafa Paşa Yalısı geçmişi bin yıl öncesine giden eski bir Bizans manastırının kalıntıları üzerine kurulan Boğaz’daki en eski yapılardan biridir. YALIYA KÖK SALAN AİLE Zarif Mustafa Paşa Yalısı, yapıldığı dönemde, harem, selamlık, mehtabiye köşkü ve köşkün hemen altındaki kayıkhane bölümü, harem ve selamlık bahçeleri, limonluk ve ahırları ile Boğaziçi’nin en büyük konutlarından biriydi. Zarif Mustafa Paşa Yalısı, en eski yalı olduğu kabul edilen Amcazade Yalısı ile neredeyse yaşıt sayılır. Kesin olmamakla birlikte aynı dönemlerde yapılmışlardır. Kayıtlara göre yalının bilinen ilk sahibi Berberbaşı Mustafa Ağazade’dir. Yalıya ismini veren Zarif Mustafa Paşa, elyazısı ile yazdığı ve torunlarından birinin elinde bulunan hatıra defterine göre yalıyı 1848’de satın almış. Zarif Mustafa Paşa 1859’da Meclis-i Vâlâ Azalığına kadar yükseldi. 1863’te ise vefat etti. SAKAL-I ŞERİF Yalının tarihindeki ilginç olayrdan biri de Zarif Mustafa Paşa’nın damadı Sadık Bey’in kayınpederinin düzenli olarak verdiği ve gürültülü geçen ziyafetlerden sıkılınca kendi bulunduğu kısmı büyükçe bir duvarla ayırmasıdır. Sadık Bey’in oğlu Devlet Şurası Azalarından Mehmet Esat Bey yalıda bulunan Hz. Muhammed’in sakalına (Sakal-ı Şerif) ait bir teli Anadoluhisarı’ndaki Fatih Camii’ne hediye etmiş. 1926’da yalı sakinlerinden Sadiye Hanım’ın düğünü nedeniyle bina sarıya boyanınca adı ‘Sarı Yalı’ olarak tanındı. Yalı düğünün hatırasına hürmeten o günden beri hep sarıya boyanmaktadır. SİLAH DEPOSU 1. Dünya Savaşı yıllarında da yalının orta bölümü sahipleri tarafından yıktırıldı. Böylelikle harem ve selamlık kısımlarının bağlantısı kalmadı ve iki ayrı yalı meydana geldi. Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’u İngilizler işgal edince Esat Bey’in oğulları yalıyı Anadolu’ya silah ve mühimmat göndermek için kullandılar. Yalının haremine ait büyük bir kısım İngiliz askerleri için kullanılacağı duyumu üzerine 1919’da sahipleri tarafından yıktırıldı. SAĞLAM KALAN SELAMLIK Restorasyonlar sonrası iyi bir duruma kavuşup günümüze kadar gelen selamlık kısmı bazı kaynaklara göre Zarif Mustafa Paşa’nın torunu Esat Bey’in ismi ile de anılıyor. 1962’deki yol açma çalışmaları sırasında yalının arka bahçesi, limonluk, mutfak ve ahırlar yıkıldı. Zarif Mustafa Paşa’nın torunlarından ve Karayolları Müdürlüğü’nün kurucularından Daniş Koper zamanla harap olan yalıyı 1974’te restore ettirdi. Ama Zarif Mustafa Paşa Yalısı’nın alt kat güney köşe odasına, 28 Haziran 1990’da bir Şehir Hatları Vapuru çarptı. BİR ARAP KADININ HAYALİ Tazminat davaları senelerce sürdü, yine de bir sonuç alamayan aile, yalıyı 1992’de yedi milyon dolara dönemin Suudi Arabistan Enerji Bakanı’na sattı. Bakan, yalıyı çok beğenen annesine hediye etti. Restorasyon çalışmaları başladı, 8 yılda milyonlarca dolar harcandı. Ama restorasyon bitiminde bakanın annesi felç geçirdi ve yalıya yerleşmek ona kısmet olmadı. Bu olay nedeniyle de yalı satışa çıkarıldı.KAYBOLAN HAREM
GÜNCEL
28 Temmuz 2013 - 10:35
İçine Deniz Giren Yalı
Zarif Mustafa Paşa Yalısı, denizin yalıdaki bir odaya gizlice girdiği bağlantısıyla daha Osmanlı döneminde kadınların yüzmesine de olanak sağladı...
GÜNCEL
28 Temmuz 2013 - 10:35
İçine deniz giren yalıZarif Mustafa Paşa Yalısı, Boğaziçi'nin yaşayan en eski ikinci yalısıdır. Balkan Savaşı, 1. Dünya Savaşı ve İstanbul'un işgali döneminde büyük hasar gören Zarif Mustafa Paşa Yalısı, denizin yalıdaki bir odaya gizlice girdiği bağlantısıyla daha Osmanlı döneminde kadınların yüzmesine de olanak sağladı...Günün birinde zengin bir Arap kadının hayali oldu. Ama onca servetine rağmen yalıda yaşamak ona nasip olmadı...1700’lerin başında yapılan Zarif Mustafa Paşa Yalısı geçmişi bin yıl öncesine giden eski bir Bizans manastırının kalıntıları üzerine kurulan Boğaz’daki en eski yapılardan biridir. YALIYA KÖK SALAN AİLE Zarif Mustafa Paşa Yalısı, yapıldığı dönemde, harem, selamlık, mehtabiye köşkü ve köşkün hemen altındaki kayıkhane bölümü, harem ve selamlık bahçeleri, limonluk ve ahırları ile Boğaziçi’nin en büyük konutlarından biriydi. Zarif Mustafa Paşa Yalısı, en eski yalı olduğu kabul edilen Amcazade Yalısı ile neredeyse yaşıt sayılır. Kesin olmamakla birlikte aynı dönemlerde yapılmışlardır. Kayıtlara göre yalının bilinen ilk sahibi Berberbaşı Mustafa Ağazade’dir. Yalıya ismini veren Zarif Mustafa Paşa, elyazısı ile yazdığı ve torunlarından birinin elinde bulunan hatıra defterine göre yalıyı 1848’de satın almış. Zarif Mustafa Paşa 1859’da Meclis-i Vâlâ Azalığına kadar yükseldi. 1863’te ise vefat etti. SAKAL-I ŞERİF Yalının tarihindeki ilginç olayrdan biri de Zarif Mustafa Paşa’nın damadı Sadık Bey’in kayınpederinin düzenli olarak verdiği ve gürültülü geçen ziyafetlerden sıkılınca kendi bulunduğu kısmı büyükçe bir duvarla ayırmasıdır. Sadık Bey’in oğlu Devlet Şurası Azalarından Mehmet Esat Bey yalıda bulunan Hz. Muhammed’in sakalına (Sakal-ı Şerif) ait bir teli Anadoluhisarı’ndaki Fatih Camii’ne hediye etmiş. 1926’da yalı sakinlerinden Sadiye Hanım’ın düğünü nedeniyle bina sarıya boyanınca adı ‘Sarı Yalı’ olarak tanındı. Yalı düğünün hatırasına hürmeten o günden beri hep sarıya boyanmaktadır. SİLAH DEPOSU 1. Dünya Savaşı yıllarında da yalının orta bölümü sahipleri tarafından yıktırıldı. Böylelikle harem ve selamlık kısımlarının bağlantısı kalmadı ve iki ayrı yalı meydana geldi. Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’u İngilizler işgal edince Esat Bey’in oğulları yalıyı Anadolu’ya silah ve mühimmat göndermek için kullandılar. Yalının haremine ait büyük bir kısım İngiliz askerleri için kullanılacağı duyumu üzerine 1919’da sahipleri tarafından yıktırıldı. SAĞLAM KALAN SELAMLIK Restorasyonlar sonrası iyi bir duruma kavuşup günümüze kadar gelen selamlık kısmı bazı kaynaklara göre Zarif Mustafa Paşa’nın torunu Esat Bey’in ismi ile de anılıyor. 1962’deki yol açma çalışmaları sırasında yalının arka bahçesi, limonluk, mutfak ve ahırlar yıkıldı. Zarif Mustafa Paşa’nın torunlarından ve Karayolları Müdürlüğü’nün kurucularından Daniş Koper zamanla harap olan yalıyı 1974’te restore ettirdi. Ama Zarif Mustafa Paşa Yalısı’nın alt kat güney köşe odasına, 28 Haziran 1990’da bir Şehir Hatları Vapuru çarptı. BİR ARAP KADININ HAYALİ Tazminat davaları senelerce sürdü, yine de bir sonuç alamayan aile, yalıyı 1992’de yedi milyon dolara dönemin Suudi Arabistan Enerji Bakanı’na sattı. Bakan, yalıyı çok beğenen annesine hediye etti. Restorasyon çalışmaları başladı, 8 yılda milyonlarca dolar harcandı. Ama restorasyon bitiminde bakanın annesi felç geçirdi ve yalıya yerleşmek ona kısmet olmadı. Bu olay nedeniyle de yalı satışa çıkarıldı.KAYBOLAN HAREM
Bu haber 4730 defa okunmuştur.
EDİTÖR

KAPTAN HABER AJANSI
İlginizi Çekebilir