Yalova Denizcilik Zirvesi, Türk denizciliğini bir araya getirdi

Yalova'da düzenlenen 'Yalova Denizcilik Zirvesi', Türk denizciliğinin önemli isimlerini bir araya getirdi.

Yalova'da düzenlenen 'Yalova Denizcilik Zirvesi', Türk denizciliğinin önemli isimlerini bir araya getirdi.

Yalova Valiliği ve Yalova Liman Başkanlığı iş birliği ile düzenlenen zirvede denizciliğin tüm boyutları ayrıntıları ile ele alındı.

Zirve, açılış konuşmaları ile başladı. Kürsüye ilk olarak Yalova Liman Başkanı Hakan Pekşen çıktı.

Hakan Pekşen, yaptığı konuşmada: “Yalova, yüzölçümü bakımından en küçük il olmasına rağmen, denizcilik alanında çok büyük potansiyele sahip ancak bu potansiyel tam anlamıyla ortaya çıkmadı. Zirvemizi onurlandıran tüm misafirlerimize teşekkür ederim.” İfadelerini kullandı.

Hakan Pekşen’in ardından TOBB Denizcilik Meclis Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Recep Düzgit söz aldı. Recep Düzgit’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

"YALOVA'DAKİ TERSANELERİMİZ BİRÇOK İLKE İMZA ATIYOR"

“Türk sahipli filomuz 17 yıl öncesine göre 19. sıradan 15. sıraya yükseldi. Ülkemiz, dünya ölçeğinde gemi tamir bakım ve inşa bakımından önemli bir konuma geldi. Tersanelerimiz hem savunma sanayi alanında hem de coğrafyada önemli bir bakım onarım merkezi haline geldi. Sektörümüzün çalışan sayısı 30.300 dolayına ulaştı. 2002 yılında 37 olan faal tersane sayımız 80’e ulaştı. 2020 yılı Ocak ayı gemi siparişlerinin 170 adet olduğunu görüyoruz. Türkiye, adet bazında Çin, Japonya ve Güney Kore’nin ardından 4. sırada yer alıyor. Deniz turizmimiz; ülkemizdeki genel turizm gelirlerinin yüzde 20’sini oluşturuyor. 20.000 civarında öğrencimiz denizcilik eğitimi görmektedir. Denizcilik eğitiminin kalitesini artırmak önem kazanmaktadır. Tüm çalışmalarımızı bu yönde yoğunlaştırmalıyız. Yalova’daki tersanelerimiz; feribotlar, açık deniz gemileri ve römorkörler başta olmak üzere birçok ilke imza atıyorlar. Daha birçok ilke imza atacaklarına inanıyoruz.”

"MİLLETİMİZİN GELECEĞİ İÇİN FİKİR VE GÜÇ BİRLİĞİ YAPMALIYIZ"

Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci ise yaptığı konuşmada; Yalova Denizcilik Zirvesi’nin önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Suat Cebeci: ““Mavi Vatanımızın tüm kıymet ve imkanlarını burada konuşup değerlendirecek, yapılması gerekenlerle ilgili yeni fikirler üzerinde çalışılacaktır. Milletimizin geleceği için fikir ve güç birliği yapmalıyız. Üniversite olarak çalışmaların tamamında yer alacağız. Zirvedeki tüm masalarda temsilcilerimiz yer alacaktır. Kamu – Üniversite – Sanayi iş birliğinde üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Yalova Üniversitesi, denizcilik sektörüne dair mevcut birimlerini geliştirip ihtiyaç duyulan yeni birimler açarak katkı vermeye kararlıdır. Yalova’nın konumu ve denizcilik alanında sahip olduğu potansiyel bakımından yapılacak tüm çalışmalara ışık tutmak için yapılan bu toplantının sorunların çözümü adına faydalı olacağına inanıyorum. “ diye konuştu.

Yalova Denizcilik Zirvesi’nde Denizcilikten Sorumlu Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, Türk denizciliğinin son durumu ve Yalova’nın Türk denizciliğine katkısı hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Açılış konuşmalarının ardından Yalova Valisi Muammer Erol, günün anısına Denizcilikten Sorumlu Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun’a plaket takdim etti. Açılış konuşmalarının ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Denizcilik Özel Danışmanı Ali Kurumahmut, ‘Denizciliğin Dünya ve Türkiye İçin Önemi, Türkiye’nin Deniz Yetki Alanları’ başlıklı Özel Oturumda açıklamalarda bulundu. Ali Kurumahmut’un yaptığı sunumdan öne çıkan başlıklar şöyle: Dünyamızın yüzde 71’i denizler, okyanuslar ve göllerden oluşmakta. İnsanın da yaklaşık yüzde 71’i sudan oluşmaktadır. İnsan, su ve kâinata ilişkin bu hassas denklemi en iyi yaradan bilmektedir. Denizler ve okyanuslar denince aklımıza ufkun ötesi gelmelidir. Denizin görünen kısmı çok fazla önem arz etmemektedir. Karasal kaynakların yaklaşık 2,5 kat büyüklüğünde olan deniz ve okyanuslar zengin besin kaynakları, petrol ve doğalgazı ve diğer doğal kaynakları ile büyük önem arz etmekte. 20 yüzyılın başına kadar klasik top menzili olan karasu sınırları vardı. 20. Yüzyılın son çeyreği ile deniz ve okyanuslarda çok şey değişmeye başladı. Devletlerin kara suları 12 deniz mili, bitişik bölge 24 deniz mili ve münhasır ekonomik bölge ise 200 deniz milidir. Kıta sahanlığı devletlerin hakkıdır. Başta 200 mil olmasına rağmen okyanuslarda 350 deniz miline kadar çıkabilmektedir.

“DENİZ TAŞIMACILIĞI; DEMİR, KARA VE HAVAYOLUNA GÖRE DAHA EKONOMİK”

Dünya yüklerinin yaklaşık yüzde 85’i deniz yoluyla taşınmaktadır. Deniz taşımacılığı; demir, kara ve hava yoluna göre çok daha ekonomiktir. Dünya ticaret merkezlerinin hemen tamamı deniz kıyısındadır. BM Üyesi 193 devletin 152’sinin denize kıyısı bulunmaktadır. Bu 152’devletin 150’sinin deniz yetki alanları bulunmaktadır. Dünya nüfusunun yüzde 75’i kıyılar ve kıyıya yakın bölgelerde yaşamaktadır. Denizler ve okyanusların gerek doğal kaynak olarak gerekse sunduğu hizmetler açısından tün dünyada 20-23 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir.

“TÜRK BAYRAKLI FİLO’NUN PAYINI ARTIRMALIYIZ”

Sınırlarımızın yüzde 70’i denizlerle çevrilidir. Türkiye deniz ülkesidir. Nüfusumuzun yüzde 50’si denize kıyısı olan şehirlerde yaşamaktadır. Dünya deniz ulaştırma pastasının yüzde 25’in üzerinde pay alan Akdeniz havzasının önemli bir bölümüne en uzun kıyı şeridine Türkiye egemendir. Türkiye dış ticaretinin yüzde 60’ı deniz yoluyla taşınmaktadır. Türk bayraklı filonun payını artırmamız gerekmektedir. Türkiye, egemen olduğu coğrafyanın hak ettiği payın çok azını temin edebilmekte, karasal kaynaklarına paralel seviyede bile pay alamamaktadır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi 29 Temmuz 1936’da imzalanmıştır. 9 Kasım 1936’da yürürlüğe girmiştir. Başlangıç yürürlük süresi 20 yıl olarak belirlenmiştir. 29 madde, 4 lahika ve 1 protokolden oluşmaktadır. Lazan Barış Antlaşmasından sonra Türkiye’nin en önemli ikinci siyasal belgesi olarak kabul edilmektedir. Doğu Akdeniz’e en uzun kıyı şeridine sahip ülke Türkiye.  Türkiye BM’de, Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge olması için planlarını sundu. Ali Kurumahmut’a konuşmalarının ardından Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci, günün anısına bir hediye takdim etti. Zirvenin 1. Oturumunda 'Gemiadamı Eğitiminde Kapasite Planlaması ve Denizcilik Eğitiminin Yeni Alt Dalları' konusu ele alındı. Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan'ın moderatörlüğünde yapılan oturuma Denizcilik Eğitimi Dairesi Başkanı Hayri Hasandayıoğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnş. ve Den. Fak. Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, Dokuz Eylül Üniversitesi Den. Fak. Denizcilik Eğitimi A.B.D. Başkanı Prof. Dr. Selçuk Nas ve İstanbul Teknik Üniversitesi Den. Fak. DUİM Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özcan Arslan konuşmacı olarak katıldı.

Dr. Özkan Poyraz'ın moderatörlüğünü yaptığı 2. Oturumda 'Endüstri 4.0 Vizyonunda Limancılık ve Deniz Endüstrisi' konusu tüm detayları ile konuşuldu. Bu oturuma; Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Salih Tan, İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Genel Sekreteri Mehtap Özdemir ve TÜRKLİM Yönetim Kurulu Üyesi/YILPORT Holding Türkiye Bölge Genel Müdürü Uygun Değirmenci konuşmaları ile destek verdi.

“ENDÜSTRİ 4.0’A ENTEGRE BİR ŞEKİLDE ASKERİ GEMİLERE AĞIRLIK VERİLMELİ”

Oturumda ilk olarak söz alan GİSBİR Genel Sekreteri Mehtap Özdemir, tersanecilikte teknolojinin ilişkisi hakkında açıklamalar yaptı. Mehtap Özdemir, konuşmasında: “Gemi inşa, insan emeği yoğun bir sektör. Türkiye, şu anda dünya denizciliğinin istediği birçok gemiyi inşa edebiliyor durumdayız. Dünyanın ilk uzaktan kumandalı gemisi, LNG ve hibrit gibi gurur duyabileceğimiz inşa ettiğimiz gemiler var. Gemi inşada dalgalanmalar sektörü çokça etkilediği için Türkiye’deki sektör, Endüstri 4.0’a entegre bir şekilde off shore ve askeri gemilere ağırlık vermeli. Römorkör alanında özel bir yere sahip tersanelerimiz var. Dünyada isim yapmış durumdalar. Tersanelerimiz iş birliği teklifleri geliyor. Kaynak makinelerine sensörler takıp, sanal ortama aktarıp, kaynaktaki saplamaları ölçmek gibi proje teklifleri geldi. Gemi inşa sektöründe çalışanlara yönelik üç boyutlu birkaç case’i örneklemek istiyoruz. Gerçekleşirse tersane çalışanları için kullanacağımız bir modülümüz olacak. Fırsat eşitliği ve dijitalleşmeye yönelik kadınların yüzde 50 oranında katılım sağlayacağı seminerler ve eğitimler düzenlemek istiyoruz. “ diye konuştu.

“OTONOM YA DA YARI OTONOM DİYEBİLECEĞİMİZ LİMANLARIMIZ YOK”

TÜRKLİM Yönetim Kurulu Üyesi/YILPORT Holding Türkiye Bölge Genel Müdürü Uygun Değirmenci ise “Avrupa ve uzak doğuda otonom limanlar konusunda ilerlemeler kat edilmiş durumda. Avrupa’da insansız ve otonom limanlara birçok örnek var. Çin’de tamamen otonom limanlar da bulunuyor. İşlemler otonom sistemler tarafından yönetiliyor. Bizim ülkemizde ise bazı işlemlerin otomatik hale getirildiğini söyleyebilir. Otonom ya da yarı otonom diyebileceğimiz limanlarımız henüz yok” dedi. İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır ise ülke ve denizcilik sektörü olarak teknolojiye katkı vermemiz gerektiğini dile getirdi. Oturumda söz alan son konuşmacı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Salih Tan ise: “Tersaneler konusunda imar planlarını çözdük. Yalova’da ÇED problemleri vardı. Bu sorunlar da çözüme kavuştu. Firma olarak sorunlarda da bakanlığımıza intikal eden sorunlar varsa elimizden gelen yardımı yapmaya hazırız.” şeklinde konuştu. Yalova Denizcilik Zirvesi, kapalı oturumlarda; Tersanecilik Faaliyetleri, Limancılık Faaliyetleri, Denizcilik Eğitimi, Balıkçılık ve Deniz Tarımı, Deniz Turizmi ve Sportif Faaliyetler ve Deniz Çevresi ve Kıyı Yapıları konularında uzmanların yaptığı toplantı ile tamamlandı.(turkdeniz)

DENİZHABER