Şirket-İ Hayriye'den Günümüze Kılavuz Kaptanlar Anlatısı Gerçekleştirildi

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü merkez yerleşkesi Eğitim Tesisi Kafeteryası'nda 5 Aralık Perşembe tarihinde anılar haftası etkinlikleri kapsamında emekli kılavuz kaptanlardan Ömür Öztaşkın ve Kaptan Sedat Tenker'in katılımı ile Şirket-i Hayriye'den Günümüze Kılavuz Kaptanlar anlatısı gerçekleştirildi.

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü merkez yerleşkesi Eğitim Tesisi Kafeteryası’nda 5 Aralık Perşembe tarihinde anılar haftası etkinlikleri kapsamında emekli kılavuz kaptanlardan Ömür Öztaşkın ve Kaptan Sedat Tenker’in katılımı ile Şirket-i Hayriye’den Günümüze Kılavuz Kaptanlar anlatısı gerçekleştirildi. Açış konuşmasında Gemi Trafik Hizmetleri ve Kılavuzluk Daire Başkanı Okan Cıncık, kılavuzluk hizmetleri hakkında genel hatlarıyla bilgi verdi. Cıncık, “Kılavuzluk hizmetleri anlamında 7/24 hizmet sağlamaya gayret ediyoruz. Kılavuzluk, hem ülkemiz hem de sektörümüz açısından aslında son derece önemlidir. Kılavuz kaptanların da bu hizmette yerleri asla unutulmamalıdır. Bizler de bugün burada anılarla geçmiş günleri anmak ve bizlere çok şeyler katan ağabeylerimizi, ustalarımızı, kaptanlarımızı bir araya getirerek bir etkinlik yapmak istedik” dedi. Cıncık’ın konuşmasının ardından ‘Kılavuz botu gemiye nasıl yanaştırılır?’ video gösterisi katılımcılara izlettirildi. Bu videonun ardından TRT’de yayınlanan kılavuz kaptanlarla bir belgeselden kısa bir bölüm izlettirildi. TRT’nin belgeselinde kılavuz kaptanların yaşamı, görevleri, yaptıkları işler; kılavuz kaptanların işlerinin zorlukları, sürpriz hava şartlarının kaptanları nasıl zorladığı konuları kısaca katılımcılara sunuldu. Cıncık, son olarak kazaların yüzde 80’inin kılavuz kaptan kullanmayan gemilerde meydana geldiğini sözlerine ekledi.



GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ...!

Emekli kılavuz kaptan Ömür Öztaşkın, mitolojik olarak kılavuzluğun ana vatanının İstanbul boğazı olduğunu ifade ederek, “Eski mitolojilere baktığınızda, Homeros’un İlyada ve Odessa’sını okuduğunuzda İstanbul Boğazı’nın nasıl eşsiz bir yer olduğunu göreceksiniz” dedi. Öztaşkın, “İstanbul Boğazı, kılavuzluğun ruhani evidir” diye çok önemli bir tabir olduğunu ve bu tabirden de anlaşılacağı üzere İstanbul’uni boğazın son derece özel bir yer olduğunu vurguladı. Öztaşkın’ın giriş konuşmasının ardından Kaptan Sedat Tenker söz aldı. Tenker, Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren kılavuz kaptanlık ile ilgili düzenlemelerin hayata geçirildiği bilgisin vererek cumhurşyet döneminde kılavuz kaptanlık ile lgili yeni düzenlemelerin hayata geçirildiğini sözlerine ekledi. 1. Dünya Savaşı ile beraber 1924 yılında çıkarılan Kılavuz Kaptanlık yasasının hayata geçirilemediğini ifade eden Tenker, Kabotaj Kanunu’yla kılavuz kaptanlığın Türk Vatandaşlarına verildiğinin altını çizdi.


ALEMDAR 2 KURTARMA GEMİMİZDEN BAŞKA ARAÇ YOKTU

Tenker’in ardından Öztaşkın tekrar kürsüye çıktı ve 1979 yılında meydana gelen İndependente gemi kazasında yaşananları ve gördüklerini anlattı.


Öztaşkın, “İzinli olduğum bir dönemde İndependente kazası meydana gelmişti. Bakırköy’de oturuyordum o sıralar. Kadıköy tarafında yangın çıktığını görünce olay yerine bir şekilde gittim. Alemdar 2 Kurtarma gemimizden başka aracımız yoktu” ifadesini kullandı.


Olayda aktif rol aldığını ifade eden Öztaşkın, kılavuz kaptanların bir aile olduklarını ve burada bulunmaktan son derece memnun olduğunu sözlerine ekledi. Öztaşkın’ın konuşmasının ardından Kılavuz Kaptanlar Dernek Başkanı Muhammer Aslantürk, Ömür Öztaşkın ile yaşadığı bir anıyı katılımcılarla paylaştı. Sohbet tadında gerçekleşen toplantıda toplu fotoğraf çekilmesinin ardından toplantıya iştirak edenlere kış aylarının olmazsa olmazı sahlep ikram edilmesiyle son  buldu.















AHMET DOĞAN-KAPTANHABER