Kaptan Cousteau'nun Kuzey Kızıldeniz'i Destek Bekliyor
Yarımada konumuyla dünyanın en şanslı coğrafyalarından olan ülkemiz deniz ve doğa turizmi ile pek çok turisti çekiyor. Avrupa kıtasında olmayan güzellikleri barındıran, zengin canlı habitatına ev sahipliği yapan Saros Körfezi, dünyanın en ünlü deniz bilimcisi Fransız Kaptan Jacques-Yves Cousteau'nun bile ilgisini çekmişti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde, 1970’li yıllarda bilimsel araştırma gemisi Calipso ile Saros’a gelen Kaptan Cousteau’nun ‘Kızıl Denizin Kuzey Versiyonu’ ifadesinin kullandığı yazar. Türkiye’nin her yerinden sualtı gönüllülerinin muhteşem derinliklerle tanıştığı Saros’un en yoğun merkezi İbrice Limanı’ndaki dalış merkezleri için bugünlerde ‘nedensiz ve gerekçesiz’ gönderilme kararı alındı. Çevre dostu doğa turizminin en güzel örneğinin sergilendiği İbrice Limanı’nın doğasına ve maksadına en uygun işin yani dalış turizmine hizmet verirken gerekçesiz boşaltılmasına tepki büyüyor.
Her seviyedeki dalgıca uygun dalış noktalarının yanı sıra yapay resifleri, tarih tutkunlarını heyecanlandıran Çanakkale Savaşı sualtı heykelleri, Nusret adı verilen gemi batığı, mercanları, süngerleri, orkinosları, orfozları, karavidaları hatta deniz kaplumbağaları ile Saros Körfezi…Doğal oluşum mağaraları, sualtı geçitleri, kendi kendini temizleyen dip ve yüzey akıntısıyla bilim dünyasının dikkatini çeken Saros Körfezi ve Saros’a hakim İbrice Limanı. İlgili Bakanlık tarafından 2010 yılında Özel Çevre Koruma Alanı ilan edilen Saros Körfezi’nin doğal akvaryumuna ekoturizm kazandıran dalış merkezleri, Edirne Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden gelen yazıyla limanı boşaltmak zorunda kalacak.
Şimdilerde karara tepki gösteren dalgıçların imza kampanyası çığ gibi büyürken, nedensiz, gerekçesiz boşaltma kararının arkasında ne olduğu zihinleri kurcalıyor. İnsanların birbirlerine sevgilerini derinde ifade ettiği, mercan balıklarıyla yarış, orfozlarla dans ettiği liman çevresinde dalış dışında hangi etkinliğin yapılabileceği ise büyük soru işareti. kampanyayı başlatan Mavi Ege dalış Merkezi’nden Özgür Savaşal, ” Saros, geçmişten alıp gelecek nesillere bırakacağımız miras. Her dalgıç deniz salyangozunun yuvasını kapatan plastik atığı cebine koyar öyle çıkar satha. Önümüze çıkan orfozu sever öyle ineriz derinlere. Yasadışı avcılık ve doğaya zarar veren her türlü çalışmaya karşı en büyük engel dalgıçlar ve dalış merkezidir yıllardır. Kaptan Couestau’nun bile hayran olduğu bölgede dalış dışında ne yapılabilir ki? Sonuna kadar mücadele ederek kararın iptal edilmesi için çabalayacağız” dedi.
Sualtının gönüllü korumacıları dalış merkezlerinin çağrısı
Saros Körfezi İbrice Limanı bölgesinde uzun yıllardır su altı sporları ile uğraşan dalış merkezleri olarak; vergimizi ödeyerek, izinlerimizi alarak ve üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirerek faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Her yıl binlerce yerli ve yabancı dalıcıya hizmet vererek civar yerleşimlerdeki ekonomiyi de burada oluşturduğumuz dalış turizmiyle büyük ölçüde canlandırıyoruz. Faaliyetlerimizi tamamen kendi imkanlarımızla (tatlı suyun taşıma olması gibi) yapıyoruz.
Merkezlerimiz Balıkçı Barınağı olarak belirlenen bölgenin dışında, hazine arazisinde bulunuyor ve geçtiğimiz yıllar boyunca kimseyle bir sorun yaşamadık. Hatta bölgedeki güvenlik, özellikle Sahil Güvenlik güçlerine elimizden geldiğince destek oluyor; aradıklarında “Önceliğimiz Can Güvenliği” diyerek yardıma gidiyoruz. İbrice Limanı; milyonlarca liralık yatırımlarla yapılan yapay resif projeleri –gemi, uçak, müze- olsun, doğal olarak sunduğu dalış alanları olsun, eşi bulunamayacak bir bölge. Kıyıda eğitim yapılabilmesiyle ülkemizdeki nadir noktalardan biri, birbirine yakın bulunan onlarca dalış noktaları ile dalıcılarımız için de tercih sebebi. Biz burada sadece turizm faaliyeti değil, deniz temizleme gibi sosyal sorumluluk projeleri de oluşturuyor ve uyguluyoruz. Tüm bunlara rağmen, son yapılan ölçümlerle birlikte, sebebini anlamadığımız bir şekilde bulunduğumuz bölge hazine arazisinden çıkarılmış ve Balıkçı Barınağı sınırlarına alınmış. Bu kararla birlikte, bize dalış merkezlerimizin kapatılması için 15 gün süre verildi ve alternatif yer dahi gösterilmedi.
Edirne sınırları içerisinde dalış turizmini bu şekliyle bitirmek, buraya yapılan bütün projelerin ve bizim yıllar boyu verdiğimiz emeğin çöpe gitmesi demek. Sizlerden ve İbrice’den ayrılmak istemiyoruz. Bu oldu-bittiye gelen karara karşı dalış merkezi yetkilileri olarak değil, tüm su altı sevdalıları olarak direnmek istiyoruz. Arkamızda duracak herhangi bir destekçi olmadığından, sesimizi birlikte daha güçlü duyuracağımıza inandığımız için desteklerinizi bekliyoruz.
İbrice Limanı’nda Bulunan Tüm Dalış Merkezi Yetkilileri