Gemilere Sevdalı Bir İşadamı

Fatih Takmaklı, yıllardır tüm dünyadaki gemileri fotoğraflıyor.

Fatih Takmaklı, Uğur Şirketler Grubu'na ait Mondial Bisiklet'in genç genel müdürü. İş hayatının yoğunluğu dışında özenle ilgilendiği bir hobisi var. Türkiye'de ve yurtdışında, nerede bir gemi görse fotoğraflıyor. Bugüne kadar 20 bin kare çekmiş. Gemilere ilgisi 6 yaşında başlayan Takmaklı, küçükken anneannesi ve dedesinin Kuşadası'ndaki evlerine kalmaya gidermiş. Evin balkonundan denizi seyretmek onun için büyük bir keyif haline gelmiş zamanla. İskeleye yanaşan yolcu gemileri, feribotlar, yatlar, tekneler, ayda yılda bir gelen ahşap yelkenliler... Bunların hepsi, çocukluk arkadaşları olmuş. On iki yaşındayken kuzenleri Murat ve Talip ona güzel bir fotoğraf makinesi hediye etmiş.

Hatırında kalan birçok şey var Takmaklı'nın o günlerden. Küçük sırt çantasının içinde bir albüm, 36'ya yakın fotoğraf, gemileri anlatan bir kitap ve dört-beş seyahat acentesi broşürü... Sesini kalınlaştırıp acenteleri ararmış küçükken. "Merhaba, seyahate çıkmayı düşünüyorum. Bana broşürlerinizden gönderir misiniz?" diyerek broşürleri biriktirmiş.

Uzun yıllar sürecek olan yurtdışı seyahati on beş yaşındayken amcasıyla gittiği Yunan adalarından başlamış. Sonra ver elini Amerika... Amerika'da Loyola Üniversitesi'nde 3 ana, 3 ara bölüm okumuş: Uluslararası ilişkiler, ekonomi, siyaset bilimi ve tarih, teoloji bilimleri, Afrika çalışmaları. Yönetim üzerine master yapmış. Bu arada evlenmiş ve bir kızı olmuş. Doktoraya başladığı sırada Türkiye'ye gelmeye karar vermiş.

Gemilerde muhabbet var!

Fatih Takmaklı, fotoğrafını çektiği gemilerin çoğunun içini gezmiş. Ne hikâyeler var bu gemilerde bilseniz... Yüzlerce arkadaş edinmiş. Gemide tanıştığı arkadaşlarına Türkiye'yi gezdirmiş. Şimdi neredeyse hepsi Türkiye âşığı. Fatih Bey ve dört arkadaşının üniversitede okurken kurdukları Türk Kulübü'nden bahsetmeden geçmek olmaz. Hep beraber çeşitli etkinliklerle Türk kültürünü tanıtmışlar. Oldukça faal olan kulüp, Amerika'daki üniversiteler arasında lider konumda ve en çok ulus içeren kulüp seçilmiş. Kültür elçileri, her yıl birkaç öğrenciyi Türkiye'ye getirip gezdirmiş. Nazilli'deki düğününe pek çok yabancı arkadaşı gelmiş. Takmaklı, "Bizim amacımız, Türkiye'yi Türklerin anlatması değil; yabancıların anlatmasıydı ve biz bunu başardık." diyor.

***

Kitaplar koleksiyonun bir parçası

Fatih Takmaklı, on yıldan fazla yaşamış Amerika'da. 50 eyalet gezmiş. Gezerken de gördüğü her geminin fotoğrafını çekmiş. Dünya gemi koleksiyonuna ait dört kitabı var. İlk kitabı 1931'den 2008'e Modern Yolcu Gemileri (Modern Cruise Ships from 1931 to 2008) 130'dan fazla yolcu gemisinin fotoğrafını içeriyor. İkinci kitap Dünya Feribotları'nda (Ferries of the World), dünya üzerindeki Deniz Lines, G.A Ferries, İstanbul Deniz Otobüsleri, Lake Michigan Ferry, Staten Island Ferry, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, Ukrayna Feribotları ve Washington State Ferries gibi feribotların 128 fotoğrafı var. Üçüncüsü Modern Türk Gemileri'nde (Modern Turkish Ships ) 135'ten fazla fotoğraf yer alıyor. Fotoğraflanan gemiler arasında Türk yapımı konvansiyonel araç feribotları, cruise gemileri, hızlı feribotlar, arabalı vapurlar, liman sürat tekneleri, yolcu gemileri, tren feribotları ve yatlar var. Son kitap, Yüksek Direkli Gemiler Denizlerin Leydileri (Tall Ships, The Ladies of the Seas), Filadelfiya, Takoma ve Norfolk'ta düzenlenen Yüksek Direkli Gemi Yarışları'ndan 179 özel fotoğraf içeriyor.

***

Polonyalı, Maraş dondurmacısı açarsa

Türk Kulübü'nün organize ettiği Türk festivalinde Polonyalı bir kulüp üyesi, Maraş dondurmasına hayran olmuş. İlk fırsatta bir dondurma dükkânı açmaya koyulmuş eşiyle. Yabancılar; Türk restoranlarını, Türk yemeklerini de seviyorlar belli ki. Bu yalnızca bir örneği. Festivallerde baklavalar, kebaplar yok satıyor. Karadağlı Sanja Ljumovic, Amerikalı Thad Sutton, Guatemalalı Rosie Maldonado, Amerikan Aaron Hammond ve Meksika kökenli Amerikali Ebbie Ruizin... Aynı dünyanın insanı, farklı memleketten beş arkadaşın bir Türk restoranında aynı akşam yapılan doğum günü kutlaması kulübün güzel bir hatırası.

***

Sırada Türkçe öğretmek var

Fatih Takmaklı, tanıştığı kişilere Türk kültürünü anlatmakla kalmamış, Türkçeyi de öğretmiş. Dört sene boyunca farklı üniversitelerde gönüllü Türkçe eğitmenliği yapmış. Yabancılar Türkçe öğrenirken zorlansalar da derslerin çok eğlenceli geçtiğini anlatıyor. Mesela Japon arkadaşı, bizim gibi Türkçe konuşuyor. En sık kullandığı cümle de "Ben çok tatlı bir Caponum." Dersi kaynatanlar da varmış tabii. Kendini Türkiye âşığı olarak takdim eden Aaron Hammond, her fırsatta Türkçe espriler yaparak öğrencileri güldürmeyi başarıyormuş.

Sayesinde herkes Beşiktaşlı...

Fatih Takmaklı, Beşiktaş sevdalısı. Birlikte maç izlerken çoğu arkadaşı ondan etkilenmiş belli ki. Sayesinde Türk Kulübü'nün çoğu üyesi Beşiktaşlı. Meksika kökenli Ebbie, yeni takma ismiyle Emre; Chicago'da yaşasa da kendini İstanbullu olarak görüyor. O da koyu bir Beşiktaş taraftarı. Kulüptekilerin çoğu, Beşiktaş'ın marşlarını ezbere biliyor. Kulübün yeni başkanı Ercüment Eruslu koyu bir kanarya2rbahçeli olsa da bu durum hâlâ aynı.

***

Türkiye sevdalısı 'Ayşegül'...

Rosie Maldonado'nun Türk ismi 'Ayşegül'. O da tam bir Türkiye, Türk insanı âşığı. Kültürel programlarda Türkiye'yi tek başına tanıtıyor. Türkçeye hâkim. 8 yılda 8 kere gelmiş ülkemize. Kendisi ile yaşıt olanlara 'amcaoğlu', kendisinden yaşlı olan beylere 'amca efendi', yaşlı olan hanımlara ise 'hanım teyze' diyor. Ayşegül, aynı zamanda Fatih Bey'in üç yaşındaki kızı Nimet Azra'nın 'haleyza'sı yani teyze ile hala karışımı bir akrabası. Duyduğumuza göre Ayşegül, çok iyi çiğ köfte de yapıyormuş.