"Gemi, bir anda çıkan fırtına nedeniyle battı"

Antalya'da geçen yıl denize açılan tur teknesi fırtına nedeniyle batmış, meydana gelen kaza nedeniyle 38 kişi yaralanmış 2 kişi de hayatını kaybetmişti. Teknenin sahibi Hikmet Kurt, 'Bu Allah'ın afetidir.' diyerek kendini savundu.

Antalya'da geçen yıl denize açılan tur teknesi fırtına nedeniyle batmış, meydana gelen kaza nedeniyle 38 kişi yaralanmış 2 kişi de hayatını kaybetmişti. Teknenin sahibi Hikmet Kurt, 'Bu Allah'ın afetidir. Tekne ile giderken birden fırtına çıktı ve gemi battı. Bunda kimsenin kusuru yoktur.' diyerek kendini savundu. 

86 kişiyle yola çıkan tekne alabora oldu
03 Eylül 2016 tarihinde saat 11.00 sıralarında Kaleiçi Yat Limanı'ndan hareket eden Kurt C isimli yemekli tur teknesi 86 kişiyle limandan kalkmıştı. Can Aktop Ltd. Şti.'ye ait olan tur teknesi, 78 biletli, 5 biletsiz misafir ve 3 mürettebat olmak üzere 86 kişiyle tura çıkmış, Çaltıcak yönünden dönen tekne, dönüş yolunda alabora olmuştu. Kaleiçi Yat Limanı'na dönerken saat 16.50 sıralarında Konyaaltı Plajı açıklarında gemi battı. Kazada 2 kişi hayatını kaybederken, 38 kişi de yaralandı. 

Olayla ilgili tekne sahibi ve tekne çalışanları gözaltına alındılar
Olayla ilgili olarak teknenin kaptanı Aydın Topaç ile tekne sahibi Hikmet Kurt gözaltına alındılar. Tekne çalışanlarından Aslan Kurt ve Serdar Kurt da gözaltına alındı. Teknenin kaptanı Aydın Topaç tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheliler ise serbest bırakıldı. 

'Yat Limanı'na dönerken fırtınaya yakalandık.'
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 4 şüpheli hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak suçundan 15'er yıl hapis istendi. Davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Aydın Topaç, 'Kusurlu değilim. Yat Limanı'na dönerken fırtına çıktı. Fırtına oldukça kuvvetliydi ve üstelik hortum da vardı. Gemiyi ilerletemez olmuştum. Gemiyi ne kadar kontrol etmeye çalışsam da gemi hortumun etkisiyle geri geri gitti. Makine rüzgar gücünü yenemediği için stop edince gemi de 2 dakikaya kalmadan alabora oldu.' dedi. Diğer sanıklardan Serdar Kurt ise Aydın Topaç gibi fırtına çıktığını, kaptanın emri ile yolculara can yeleği giydirildiğini dile getirdi. Serdar Kurt mahkemedeki ifadesinde bazı yolcuların korkudan iki tane can yeleği giymeye çalıştığı, kendi canlarının güvenliğini hiçe sayarak müşterilerine yardım ettiklerini dile getirdi.

'Afet, Allah'tan gelir.'
Tekne sahibi sanık Hikmet Kurt da o gün fırtına çıkacağından kimsenin haberi olmadığını, liman başkanı ve kooperatif başkanının meteorolojiyi takip ederek gemileri uyardığını dile getirdi. Fırtına uyarısı olması halinde gemilerin sefere çıkmasına izin verilmeyeceğini dile getiren Hikmet Kurt, 'Geminin sefere çıkmasındaki kusur benim değildir. Gemideki masa ve sandalyelerin sabit olmaması da benim kusurum değildir. Bilirkişi raporunda tarafıma yüklenen diğer kusurlarla da alakam yoktur. Liman görevlileri ve kooperatif görevlileri sürekli limanı kontrol ederek denetlerler. Bana onlardan yana gemide bir eksik olduğu yönünde herhangi bir uyarı gelmedi. O nedenle gemide eksikliklerin olduğunu kabul etmiyorum. Gemi, bir anda çıkan fırtına nedeniyle battı. Allah'ın afeti işte. Kimsenin fırtına çıkacağından haberi yoktu. Kazada kimsenin ölmesini istemezdik çünkü onlar herşeyden önce bizim misafirimizdir. Kazadan dolayı üzgünüz.' şeklinde konuştu.