Deniz Uçakları Neden Tutmadı?

Bir deniz uçağı düşünün. İskeleden ayağınızı atıyorsunuz. Ne havalimanı karmaşasında kayboluyorsunuz ne de saatler öncesinde terminale gelmek zorundasınız. İndiğinizde ya denize gireceğiniz sahilde kuma ayak basıyorsunuz ya da teknenin yanındasınız.

Bu avantajları ile dünyada deniz uçakları Alaska’dan Maldivler’e dört bir yanda uçuyor. Ulaşılmaz yerlere çabuk ve pratik gidebilmeyi sağlıyor. Hatta birçok yolcunun kafasında oluşan ‘pervaneli uçak’ takıntısının yenilmesinde önemli bir katkı sağlıyor…

Ama iş Türkiye’ye geldiğinde ‘tarih tekerrür ediyor’. Ülkemizde bir türlü kök salamayan deniz havacılığı girişimlerinden biri daha havacılık tarihindeki yerini aldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, büyük umutlarla başladığı İstanbul Haliç’ten Gemlik ve Bursa şehir merkezindeki Yunuseli Havaalanı’na yaptığı tarifeli seferleri durdurdu.

Sorun, yüksek yatırıma rağmen deniz uçaklarının çok düşük kalan geliriydi. Bursa Büyükşehir Belediyesi ticari olarak doğru bir karar verdi. Ama bu operasyonunun durması, Türkiye’nin ekonomi ve nüfus olarak en büyük dördüncü kentinin İstanbul ile olan hava bağının da kopması anlamına geliyordu.

Denize inip kalkabilen Cessna Caravan tipi uçaklar satışa çıkartıldı. Son yıllarda üçüncü önemli deniz uçağı havayolu girişimi de sonuçsuz kaldı…


NEDEN OLMUYOR

Dünyanın birçok yerinde hizmete girmesiyle büyük ilgi gören, filoları hızla büyüyen deniz uçakları, Türkiye’de bir türlü gelişemedi.

SİVİL HAVACILIK’TAN İZİN ALMAK: Türkiye’de ikinci kez deniz uçakları dönemi, 2000 yılında başladı. Önce Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) uçuşları onaylarken sonrasında yasaklar gelmeye başladı. Gün geldi, Çevre Bakanlığı, deniz uçaklarının göllere inmesini yasakladı. Gün geldi SHGM tüm deniz operasyonunu durduracak yasak sürecini başlattı. Bugün hâlâ deniz uçakları İstanbul’da boğaza inemiyor. Uçuş rotaları üzerinde bir noktadan uçmaları yasak. Bu durum operasyonu zorluyor.

HANGİ KURAL GEÇERLİ: Deniz uçağı havada uçak, suda ise denizcilik kanunlarına göre hareket ediyor. SHGM bu konuyla ilgili kuralları çok geç çıkarttı. Kavram kargaşası, ‘uçakta her türlü sistem bulunsun’ yaklaşımı, sektörün önünü tıkadı.

OPERASYON AKSAYINCA YOLCU AYAĞINI KESTİ: Aksayan izin süreci, son dakika gelen ‘hava taksi’ operasyonlarını şirketler karşılayamayınca insanlar deniz uçaklarından vazgeçmeye başladı.

YANLIŞ YÖNETİM: Kimi zaman idari, kimi zaman operasyon, kimi zaman da ticari açıdan verilen yanlış kararlar, şirketlerin sonunu getirdi. Yüksek dolulukla geçen yaz sezonunun ardından uçaklar kış döneminde yeteri kadar uçurulamadı. Bazen açılan yanlış hatlar veya pilotların verdiği kararlarla oluşan hata zinciri şirketlerin sonu oldu.

DÜNYADA ÇOK YAYGIN

Bugün onlarca deniz uçağı kullanan havayolu şirketi var. Maldivlerden Alaska’ya, Hırvatistan’dan Seyşellere kadar dünyanın dört bir tarafında uçuşlar yapılıyor. Yolcu-kargo taşınıyor. Havadan turlar gerçekleştiriliyor. Her şeyden önemlisi de hayat kurtarıyor.

Bu uçaklar denizlere, göllere iniyor.

Sezon döndüğünde, deniz uçaklarının ‘flot’ları yani suya indiği aparatlar sökülüyor. Ya toprağa da inebilecekleri dayanıklı, tekerlekli iniş takımları ya da kızaklar takılıyor. Uçaklar yılın 12 ayı uçuşlarına devam edebiliyor.


TÜRKİYE’DE İLK DENİZ UÇAĞI 1924’TE UÇTU

Türkiye’de ilk deniz uçaklarıyla sefer yapan havayolu, İtalyanların kurduğu, İstanbul Büyükdere Limanı merkezli Aero Espresso’du. Havayolu her gün İstanbul’dan Yunanistan’da Rodos ve Atina’ya, İtalya’da da Brindisi’ye tarifli uçardı. Uçuşlar 1936’ya kadar devam etti. İtalya’da iktidara gelen Mussolini’nin farklı emelleri sonrasında Türkiye Cumhuriyeti, Aero Espresso’nun uçuş haklarını satın aldı. Bu haklar, Türk Hava Yolları’na yani o zaman ki adıyla Devlet Hava Yolları’na devredildi.

Ateş Hanibu'nun sahip olduğu Bon Air, Türkiye’de deniz havacılığı ile yolcu taşıma operasyonunu 2000 yılında yeniden başlattı. Cessna Caravan tipi uçaklarla hava taksi ve tarifeli uçuşlar gerçekleştirdi.

Pilot Hakan Osanmaz, getirdiği dört kişilik Maule tipi tek motorlu deniz uçağı ile operasyona başladı. Osanmaz bir sonraki adımda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile anlaştı. Havadan çevre kontrol uçuşları ile İzmit ve çevresine önemli bir hizmet verdi.

2010’da Sea Bird Havayolları, çift motorlu Twin Otter uçaklarını Türkiye’ye getirdi. Bir dönem filo büyüdü. Ancak şirket 2015’te faaliyetlerine son verdi.

Son girişim ise Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatıldı. Kiralık uçaklarla yapılan operasyonunun ardından kurulan havacılık şirketi kendi uçakları ile uçmaya başladı. (Tolga Özbek-Hürriyet Seyahat)