Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu'nun ifadesi

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, "müşteki" olarak verdiği ifadesinde, "TSK'nın bazı birliklerinde olağan dışı hareketlilik olduğundan, saat 22.23'te gelen telefonla ilk haberinin olduğunu söyledi.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu'nun ifadesi

Ankara Cumhuriyet Savcısı Ahmet Adil Kubat, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişiminin ardından, geçtiğimiz günlerde Deniz Kuvvetleri Komutanlığına giderek, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bostanoğlu'nun ifadesini aldı.

Oramiral Bostanoğlu'nun ifade tutanağına göre, 15 Temmuz 2016'da Heybeliada'da Deniz Lisesi Mezuniyet Töreni ile ertesi gün saat 11.00'de Tuzla'da Sancaktar Amfibi Gemisi'nin denize indiriliş merasimi olduğunu belirtti.

Bu törenlere katılmak üzere, 15 Temmuz sabah 09.30'da askeri uçakla İstanbul'a hareket ettiğini anlatan Bostanoğlu, evvel Haydarpaşa GATA Hastanesi'nde tedavi gören emekli Oramiral Murat Bilgel'e ziyarette bulunduğunu, öğle yemeğinden sonra, Kalamış Marina üzerinden Sahil Güvenlik Botu TCSG-19 ile Heybeliada Deniz Lisesi'ne geçtiğini bildirdi. 

Heybeliada'daki diploma töreninin ardından saat 18.15 civarında Ataköy Marina'ya intikal ettiklerini, daha sonra beraberinde eşi, buyruk subayı Binbaşı Özkan Gülömür ve vasıta sürücüsü Uzman Çavuş Nurhan Öztürk ile annesinin Ataköy'deki evine geçtiğini aktaran Bostanoğlu, saat 19.30 sıralarında düğün için Çınar Otel'e gittiğini, burada vasıta sürücüsünü ve buyruk subayını gönderdiğini belirtti. 

Bundan sonra düğün sahipleriyle birlikte olduğunu kaydeden Bostanoğlu, şunları söyledi:

"TSK'nın bazı birliklerinde olağan dışı bir hareketlilik olduğundan, saat 22.23'te gelen telefonla ilk kez haberdar oldum. Telefonla görüştüğüm Başkent Ankara'da bulunan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkan Vekili Tümamiral Macit Arslan (Personel Başkanı) 'Karargahta olağan dışı hareketlenmeler olduğunu, gelişmeler hakkında bilgi vereceğini' söyledi. Daha sonra buyruk subayım Binbaşı Gülömür'ü cep telefonundan arayıp, 'Başkent Ankara'da bir şeyler oluyor. Haberin mevcut mı' diye sordum. Cevaben 'Ben de bir şeyler duydum' dedi. Derhal otele gelmesi talimatını verdim. Ayrıca kıyı emniyet botunu aramasını ve Ataköy Marina'ya intikal etmesini söyledim.

Yaklaşık 10 dakika sonra buyruk subayım otele geldi. Bu görüşmenin derhal ardından, güvenli bir bölgeye intikal etmek maksadıyla, düğün töreninin yapıldığı mekanı eşim, oğlum ve gelinimle beraber saat 22.35 sıralarında terk ettim. Ayrılmadan bir dakika evvel İzmir Özdere'de bulunan Kurmay Başkanım Koramiral Serdar Dülger, Başkent Ankara'da olağan dışı gelişmeler olduğunu, oturduğu lojmanda ikamet eden Genelkurmay Lojistik Başkanı Hava Korgeneral Fikret Erbilgin'in derdest edilerek, götürüldüğünü eşinden öğrendiğini söyledi. Önce Sahil Güvenlik Komutanlığına ait bot ile Ataköy Marina'dan Sarı LacivertFenerbahçe Orduevi'ne intikal etmeyi planlıyordum. Ancak buyruk subayımın, ulaşımı koordine etmek maksadıyla, TCSG-19 bot komutanıyla yaptığı telefon görüşmesinde, bot komutanının 'Bir misafirin emrine girdim' diye söylemesi, 'Neredesin' diye sorulduğunda 'Kalamış Marina'dan çıkış yaptığını' ifade etmesi ve ayrıca hususi sekreter İstihbarat Kurmay Albay Mahmut Arduç'un 'Komutanın emniyetini sağlamak üzere, TCSG-19 botuyla geliyorum' telefon görüşmesini bana aktarması üzerine, kuşku uyandıran bir vaziyet sezdik. Bunun üzerine risk almamak için Sahil Güvenlik botuyla denizden intikal düşüncesinden vazgeçtim."

FOÇA'DAKİ GENERALLERİN DERDEST EDİLMESİ

Bostanoğlu, şunları aktardı:

"Yaptığım görüşmelerden edindiğim kanaate göre, Tuğamiral İrfan Arabacı, Tuğamiral Murat Şirzai, Tuğamiral Muhittin Elgin, Tuğamiral İhsan Bakar, Tuğamiral Hasan Kulaç'ın, Deniz Kuvvetleri Karargahı'nı ve harekat merkezini, darbe teşebbüsü kapsamında denetim altına aldığını öğrendim." 

Ayrıca Foça'daki hususi eğitim merkezinde tatilde bulunan emekli Koramiral Atilla Kezek'in saat 22.55'te arayarak, kampta bulunan Tümamiral Aydın Şirin ve Tümamiral Hasan Nihat Doğan'ın, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız ve personelince derdest edilerek, Foça dışına götürüldüğünü söylediğini vurgulayan Bostanoğlu, "Bu andan itibaren amacım, Deniz Kuvvetleri'nin İstanbul'da konuşlu bir birliğine intikal etmek, iletişim imkanının daha güvenli olduğu, güvenli bir ortamda, Deniz Kuvvetlerine bağlı birliklerdeki duruma ilişkin bilgi temin ederek, buyruk komuta hiyerarşisi dışındaki illegal girişimleri denetim altına almaktı" ifadesini kullandı.

Bostanoğlu, bu maksatla Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ana ast komutanları olan Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Hasan Uşaklıoğlu, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Şükrü Korlu, Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanı Koramiral Adnan Özbal, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı vekili Tümamiral Macit Arslan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargah Komutan Vekili Deniz Yarbay Aşkın Öge ile görüşmeler yaptığını bildirdi.

Bu sırada vasıta radyosundan ve cep telefonundan olanları anlamaya çalıştıklarına işaret eden Bostanoğlu, yaklaşık bir saat, Florya'da, havaalanı yakınındaki İSPARK otoparkında beklediklerini anlattı.

Oramiral Bostanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Özellikle bu bölgede vasıta yoğunluğu olduğu için yerimizi tespit etmesinler diye otoparkta kaldık. Ancak daha sonra başka araçların otoparktan ayrılması üzerine Yeşilyurt/Yeşilköy bölgesindeki sokaklarda kendimizi takipten kurtarmaya çalıştık. Aracın radyosundan darbe girişimine ilişkin haberlerin öğrenilmesi, ayrıca gelen telefon raporları ve medya yayınlarıyla darbenin netleşmeye başlaması üzerine, uzun mesafeli vasıta intikalinin riskli olacağını değerlendirdim. Bu sırada İstanbul bölgesindeki Deniz Kuvvetleri bağlısı birliklerin komutanı olan Koramiral Korlu ile görüştüm. Beni, güvenliğim için birliğine çağrı etti. Korlu'ya güven etmeme karşın, bende birliğin güvenliğine ilişkin tereddütler olduğundan ve Yeşilköy'den Kasımpaşa'ya intikal esnasında darbeciler tarafından alıkonabileceğim ihtimalini dikkate alarak, bu hareket tarzından vazgeçtim."

"MOBİL TELEFON ARACILIĞIYLA KRİZ YÖNETİMİ"

Oramiral Bostanoğlu, gece 01.00'de Poyrazköy'de konuşlu SAT Komutanı Deniz Albay Turan Ecevit'in kendisini arayarak, "Emniyetini sağlamak üzere bölgeye bot intikal ettirebileceğini, bu maksatla güvendiği iki personeli göndereceğini söylediğini" aktardı. 

Kendisinin de Yeşilköy'de müsait iskeleye bot göndermesini istediğini anlatan Bostanoğlu, ancak bir süre sonra Ecevit'in "Kendi birliğinde de bazı darbeci personelin olduğunu, bazı mühimmat ve silahın birlik dışına çıkarıldığını ve Poyrazköy bölgesinin emniyetli olmadığını söylediğini" kaydetti.

Ecevit'in, kendisini diğer askeri birliğe veya emniyetli sivil bölgeye denizden intikal ettirebileceğini bildirdiğini ifade eden Bostanoğlu, yaklaşık bir buçuk iki saat sonra iki personeli bulunan girişken botunun Yeşilköy'de iskeleye geldiğini, ancak bunu da emniyetli görmediğinden, iskeleye gece süresince intikal etmediğini vurguladı.

Bostanoğlu, gece boyunca Yeşilköy bölgesinde vasıta içinde kalıp, sık sık yer değiştirerek, kendisinin ve ailesinin güvenliğini sağlamanın ve mobil telefon aracılığıyla kriz yönetiminin müsait olacağına karar verdiğini ifade etti.

Yer değiştirme sürecinde kendisine ve ailesine ulaşılmasına engel olmak, rehin alınmamak ve darbeci hainlerin elektronik olarak mevkilerini belirlemesini engellemek amacıyla mobil telefonunu saat 23.11-01.11 arasında kapattığını bildiren Bostanoğlu, "Bu önlem tamamen mevki tespitini önlemek ve kişisel güvenliğimizi tesis etmek için uygulanmıştır. Bununla beraber üst düzey yetkili merciler tarafından bilinen, buyruk subayımın cep telefonu daimi aleni tutuldu. Bu telefon üzerinden iletişim sağlamaya devam ettik. Ast birliklerden raporlar aldık ve lüzumlu görüşmeleri yaptık" diye konuştu.

Tümamiral Arslan ve Deniz Yarbay Öge'den Başkent Ankara, Koramiral Korlu, Koramiral Özbal ve Deniz Albay Ecevit'ten İstanbul bölgesi, Koramiral Uşaklıoğlu'ndan İzmir bölgesi, Oramiral Kösele'den ise Gölcük bölgesi ve gemilerin durumuyla ilgili görüşmeler yaptığını aktaran Bostanoğlu, "Görüşmeler sırasında seyre kaldırılan gemilerin üslerine dönmesi ve darbecilerden kurtarılması talimatı verilmiştir. Ayrıca Deniz Kurmay Albay Bülent Olcay ve Deniz Albay Oğuz Kaan Yavuz ile Sahil Güvenlik Komutanlığının buyruk dışında giden gemilerin geri dönmesi ve komutanlığın emniyete alınması, yani darbecilerden kurtarılması talimatı verilmiştir" dedi.

Oramiral Bostanoğlu, Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Mesut Özel'in darbeciler tarafından Maltepe Askeri Cezaevinde enterne edildiğini öğrendikten sonra doğrudan kendisiyle temas kurduğunu bildirdi.

Özel ile konuşmasını, Maltepe askeri Cezaevi Komutan Vekili Yarbay'ın sağladığını anlatan Bostanoğlu, yarbaya, "Yaptığı işin kanunsuz olduğunu ve amirali hemen serbest bırakmasını söylediğini" belirtti.

Yarbayın ise "Birinci Ordu'dan buyruk aldığını" ifade ettiğini aktaran Bostanoğlu, "Bir süre sonra Tümamiral Özel'in, taksiyle cezaevinden ayrıldığını öğrendim. Emniyetli olması nedeniyle Deniz Harp Okulu yerine, İstanbul Tersanesi'ne gitmesini söyledim" dedi.