Yurdumuzda balıkçılık mesleği kiminle başladı diye düşününce ilk akla gelen İstanbul lu Rumlardır,hemen ardından Ermeniler daha sonra ise Karadeniz insanımız gelir.
Ancak son 30 yılda gözle görünen ve bilinen se Karadeniz İnsanı iyi ve usta Balık avcısı ama iyi satıcı değil,işte bunda tüm hünerlerini ortaya koyup Denizlerimizden avlanan balıkları pazarlayan Erzincanlı Balıkçılar ortaya çıkmaktadır.
Ben 32 yıldır Türk Balıkçılığı ve Denizlerimizin korunmasına hizmet etmekteyim,İstanbul Balık halinin Haliçteki yıllarında sandık yada çavalya lardan dökülen balıkları yıkayıp bir sandıkta toplayan ve daha sonra bunları satarak para kazanan Yalel lerin dışında sırtında yada el arabasında Balık taşıyan Erzincanlıların kendilerini hızla geliştirerek modern çağa ayak uydurup bugün başta İstanbul Balık hali olmak üzere tüm Balık satış pazarlarını elde ederek inanılmaz başarı göstermişlerdir.
Halkla sürekli ilişkide olan Erzincanlı Balıkçılar aynı zamanda balık avlayanlar kategorisinde anılmaya başlamışlardır, durum böyle olunca bu kez denize de el atan Erzincanlılar yavaş yavaş filo sahibi ,Balık unu ve yemi yapan fabrikalara sahip olmaya başlamışlardır elbette bunlar güzel ve hoş şeylerdir,Dünya Kenti İstanbul Türkiye nin kalbi İstanbul da Et ve Balık Pazarını tekelinde tutan Erzincanlıları kutlarım,ancak Erzincan olmayı unutan geleneklerinden kopan dayanışma ruhunu unutan kendinden fakir olana destek olmayan sermayenin esiri olan Erzincanlı larıda kınarım.
İstanbul a ilk gelenlerden olma özelliği ile İstanbul lu olmayı kabullenmiş olmak ve bir beyefendi gibi yaşamak kadar,geldiğin göçtüğün yeri unutmamak değerlerine sahip çıkmak ta o denli önemlidir,Denize sırtı dönük bir şehirden Deniz içinde bir Şehir e gelip te bu denli hızlı uyum sağlayan Erzincan lılardan başka kim olabilir.14 Milyonluk kentin su ürünleri ihtiyacını karşılayan hata bazıları balık lokantası bile açarak Balık yemeyi öğreten bu insanları yani Erzincanlı Balıkçıları alkışlamak ve kutlamak gerekir tabii parantezi açık tutarak.
Erzincanlı Balık satıcıları bu hızlı yükselişin yanı sıra AB uyum sürecinde özellikle Balıkçılık ve Balık satıcılığı konusundaki yaptırımlara uyumda bilinçli bir gecikme yaratmaktadırlar,örneğin Balık satış tablaları yerine Mermer ve soğutma sistemli tezgahlara bir geçmedikleri gibi son aylarda ahşap tabla üzerine incir yaprağı yerine Plastik yeşil cim halı kullanarak balık satmaya devam etmekteler.Petrol den yapılan cim halı üzerinde balık satmak nedenli sağlıklı bilemem ama burada yerel yönetimlerinde eksikliği ve yaptırımları yerine getirmediği görülmektedir.
Sıcak yaz aylarında çiftlik,olta ve trol balıklarını pazarlayarak halkın ucuz ve sağlıklı protein almasına ve balık özlemini gideremeye aracılık edenlerin bunlara dikkat etmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum,Balık satıcılığında en az balık tutucusu kadar usta hale gelen Erzincanlı Balıkçılara AB uyum süreci içinde dikkatli olmalarını tavsiye ederim,çünkü Balıkçılıktan başlayan süreçte pazarlamanın rolü çok önemli olduğundan ufak bir yanlışlık balıkçılığımızı tehlikeye sokacaktır bu nedenle Erzincanlı Balıkçılara bir kez daha hatırlatma yapıp iyi ve sağlıklı satışlar dilerim.